Gizem'li Geziler

Belgrad

Sırbistan Türklerin vizesiz olarak seyahat edebildiği ülkelerden bir tanesi. Pasaport ve biletinizi alıp istediğiniz zaman ziyaret edebilirsiniz. Biz de Belgrad'a uygun fiyatta bilet bulunca 30 Ağustos Zafer Bayram'ının cuma gününe gelmesini hemen fırsata çevirdik:)

Belgrad'ı  internette araştırdığımda havaalanında Türk'lere kötü davranıldığını okumuş ve kesin abartıdır bunlar diye düşünmüştüm.  Uçaktan inip havaalanı binasına girince koridorda polislerle karşılaştık:) Bugüne kadar hiç bir ülkede pasaport kontrolü öncesi ekstra bir kontrol görmemiştim. Sırayla pasaportlara açıp öyle bir baktılar, sonra ok deyip geçirdiler. Sonuçta bizi ülkeye almama yetkileri var, hoşumuza gitmese de kuzu kuzu bekledik, kısa süren ama sevimli olmayan bir karşılama oldu bu Her uçağa mı yapılıyor yoksa Türkiye'den gelenlere mi yapılıyor onu bilmiyoruz tabi... Normal pasaport kontrolünden geçtikten sonra turist information noktasından şehr haritamızı alıyoruz ve hemen üst katta olan exchange ofiste paramızı bozduruyoruz. Sırp parası "dinar" olarak geçiyor ve 1 tl = 42 Dinar ediyor (10/2013). 3 gün için yeteceğini düşünerek 100 euro bozdurduk burada karşılığında 12000 Dinar civarı para aldık, saya saya bitiremedik:)  100lü rakamlarla ödeme yapmak oldukça garip geldi bize tatil boyunca:)  100 dinar bahşiş bırakıyorsun aslinda 2,5 tl ediyor...

Havaalanında üst katta sol taraftan çıkınca otelimizin yeraldığı eski şehir bölgesine giden 72 numaralı otobüsün kalktığı durak var. Kısa bir süre bekledikten sonra otobüs geliyor, sofore kişibaşı 150 dinar verip otobüse biniyoruz. Belgrad çok ucuz bir ülke, havaalanı şehir merkezi ulaşımı yaklaşık 4 tl'ye geliyor

Otobüsten eski şehir merkezinde son durakta indik, booking.com'dan ayarladığımız oteli buradan yürüyerek kolayca buluyoruz. Otele girince lobide yer alan Sırp gençlerinin iriliği hemen dikkatinizi çekti:) Birisi ingilizce biliyordu, onunla anlaştık, odamızı gösterdiler,  kibarca teşekkür ettik zira bir problem halinde tartışmaya girmek istemezsiniz:) Çok uzun ve yapılılar,  basketballda sırpların başarısının  buradan kaynaklandığını düşünüyoruz:)

Kneza Mihaila
Otele yerleşim sonrası Belgrad'ın İstiklal Cadddesi olan Kneza Mihaila'ya gidiyoruz. Turistlerin en çok gezdiği, en popüler cadde burası. Ünlü mağazalar, cafeler, restoranlar, hediyelik eşya dükkanları, çeşitli satıcılar, sokak sanatçıları ve mısırcılarla cıvıl cıvıl bir cadde burası. Caddeyi boydan boya yürüyoruz.  Çok sayıda mısırcı olması dikkatimizi çekiyor, haşlama, közde veya patlamış olarak satıyorlar. Kukuruz deniyor mısıra, bizdekinden daha yumusak bir mısır, tane tane gelmiyor ağıza, biraz yapışıyor dişlere ama lezzetini ben çok beğendim. Deneyin mutlaka eğer mevsim musaitse, fiyatı 100 dinar. Havaalanından şehre gelirken mısır tarlalalarının çokluğu dikkatimizi çekmişti zaten...
 
Gelmeden önce şehri gezdiren ücretsiz bir tramway turu olduğunu öğrenmiştik. Kneza Mihaila'da turist infırmation ofisi görünce hemen tramwayı sorduk. Ücretsiz ingilizce  anlatımlı turun akşam 8'de olduğunu öğrenip kayıt olduk
 
Kalemajdan 
Kneza Mihaila caddesinin sonunda Belgrad Kale kalıntılarının yer aldığı parkın girişine varıyoruz. Kalemajdan deniyor buraya... Kocaman ve  yemyeşil bir alan burası, bir de bakıyorsunuz sol tarafınızda Sava Nehri gözüküyor. Kalemajdan'dan Tuna ve Sava Nehirlerinin tam kesiştiği nokta gözüküyor, muhteşem bir manzara izleme noktası burası. Nehirlerin kenarları yemyeşil ormanlarla kaplı, iki nehrin ortasında üstünde yerleşim olmayan bir ada dahi bulunuyor. Güneşin batışını  izlemek ve fotoğraf çekmek çok keyifli burada.


Nehrin üstünde iskelelerde gece klüpleri bulunuyor, akşam olunca ışıl ışıl bir nehir manzarası oluşuyor. Buraya kale çevresini gezmek için gündüz ve gün batmını izlemek icin akşama doğru gelinmeli mutlaka.



Kalemajdan'da ziyaret edeceğiniz başlıca eser Belgrad Kalesi, bunun yanında Saat Kulesi ve Askeri Müze gezilecek diğer yerler arasında.

Skardanija 
Akşam olunca ziyaret edilmesi gereken bir sokak var, Skardanija ismi... Kneza Mihaila'ya yürüme mesafesinde, çok şirin bir sokak burası. Restore edilmiş küçük evler, cafeler &  restoranlar bulunuyor. Rengrenk çiçeklerle süslenmiş köşeleri var, burada çok güzel resimler çekiyoruz. Gündüz oldukça boş, akşamsa bambaşka bir yer oluyor.  Bizdeki çiçek pasajı gibi, canlı müzik yapılıyor, masaların etrafında kemancılar dolaşıyor, capcanlı, akşam vakit geçirilecek en güzel yer burası bence. Belgrad'ta, akşam mutlaka bu sokakta dolaşmalısınız. Ayrıca burada çok meşhur bir restoran var, ismi Tri Sesira (3 şapka) Bir akşam yemeğinizi burada yiyebilirsiniz.


Tramway Turu
Saat 8'e doğru tramwayın kalkış noktası için Kalemeydan'ın arka tarafına doğru yürüyoruz, kalenin üst tarafında hayvanat bahçesi var, onun arkasındaki tramway durağından kalkıyor. Saatin yaklaşmasına rağmen durakta bizden başka bekleyen hiç kimse olmaması garip geliyor ama bekliyoruz, tramway saatinde geliyor ve biniyoruz. Tramwayda bizden başka birkaç kişi var sadece ama yine de rezervasyon kontrolü yapıyor görevli... Tur 1 saat kadar sürüyor, önemli yerlerin hepsini gezdiriyor ama 8'de hava karardığı için çok anlamı olmuyor, mümkünse gündüz yapmak daha iyi olur.

Görevli hiç durmadan anlatıyor (ingilizce), 2 lafından  biri Turkish Army:) Sırp arkadaş gezi boyunca Türklere bolca giydiriyor...her sokakta Türk Ordusunun yıktığı bir yer, öldürdüğü birileri var, abartıldığını düşünüyoruz... Çok kötü reklamımız yapılıyor turistlere burada malesef... Yıllarca Osmanlı'nın hüküm sürdüğü bu kentte anlatılanlara benzer olaylar yaşanmıştır ama bundan başka da anlatılacak bir şeyleri olmalı diye düşünüyoruz.

Tur sonrası akşam yemeği için Kneza Mihaila'ya dönüyoruz. Sokakta çok sayıda cafe & restoran var gidebileceğinz, masaları sokak üzerinde açık havada yer alıyor,burada keyifle bir akşam yemeği yiyebilirsiniz. Fiyat ornekleri şu şekilde: pizza 780 dinar & makarna 540 dinar. 

Ertesi gün kahvaltıdan sonra  yeni şehir bölgesine gitmek üzere Sava Nehri'nin üstünden köprüyle karşı kıyıya geçtik, nehri geçtikten hemen sonra başlayan parktan  nehir boyunca yürümeye başladık. Nehir kenarında yemyeşil uzanan bu park yürümek için birebir. Sabah parkta spor yapan,  bisiklete binen, köpek gezdiren pek çok insan var. Manzara çok güzel, nehrin kenarında  arada oturup dinleneceğiniz cafeler de bulunuyor, ayrıca akşam gece klübüne dönüşen mekanları gündüz yakından görebiliyorsunuz buarada.

Gardos Kula (Kardeş Kule)
1 saat kadar Sava nehir kenarında yürüdükten sonra Zemun bölgesine ulaşıyoruz.  Yaklaşınca tepede olan Gardos Kula'ya doğru tırmanıyoruz, hiç bir yönlendirme olmadığı için zorlanıyoruz biraz yolu bulmakta ama ulaşıyoruz. Biz gittiğimizde kuleye giriş yoktu sadece etrafında dolaştık, kule ve etrafı çok bakımsız, kulenin yanında bir cafe var, burada şehri yüksekten izleyerek dinleniyoruz, Kalemeydan kadar olmasa da güzel bir şehir manzarası var burada, bişeyler içiyoruz ardından Belgrad'ın diğer turistik noktalarını görmek üzere buradan aşağı yürüyoruz.

Dönüşte yorulmamak için otobüse biniyoruz, binmeden otobüs kartı alıp doldurtmak gerekiyor bizdeki akbil gibi ama bizim bineceğimiz otobüs gelince hemen koşup kart alamadan biniveriyoruz:)  Şoföre havaalanindaki gibi para verebilecegimizi saniyoruz ama almiyor ve gecin diyor, geciyoruz:) Kart okutma makinalari var kapilarin yaninda insanlar buraya okutuyor, Sistem kontrole dayalı burada eğer kontrolöre denk gelirseniz ve karti kullanmadlysaniz yada kartiniz yoksa ceza yiyorsunuz. Biz de insallah bi sorun çıkmaz derken kontrolör teyzenin otobüse bindiğini görüyoruz:) Sırayla herkesin kartını kontrol ediyor. Sıra bize gelince işte biz vermek istedik şoföre de almadı falan diyoruz, geçip gidiyor, neyseki turistleri hoş karşılıyorlar sanırım:) başka bir Avrupa ülkesi olsa affetmezlerdi:)

Hram Svetog Sava Kilisesi
Belgrad'ta turistik tüm noktalara yürüyerek gitmek mümkün, hele yanınızda bir harita uygulaması varsa, onunla yönünüzü kolaylıkla bulabilirsiniz. Data kullanma imkanınız var ise google map yok ise offline çalışan city maps to go uygulaması ile rahatça ulaşabilirsiniz. Biz sadece  1 kere Gardos Kula'dan dönerken otobüs kullanmış olduk, bir de havaalanı ulaşımı için tabi... Otobüsten yakın olduğumuzu düşündüğümüz bir durakta iniyoruz.İstikametimiz en büyük ortodoks kilisesi olarak geçen Hram Svetog Sava kilisesi. Kilise büyük bir parkın içinde bulunuyor, görkemli kiliseyi seyredip güzel havanın tadını çıkarıyoruz biraz burada. Yalnız kilise tarihi bir kilise değil, daha yeni yapılmış, büyüklüğüymüş numarası.

Lovac
Buradan yakın olan gelmeden araştırdığımız Belgrad'ın en şık restoranlarından biri olan Lovac'a öğle yemeği için gidiyoruz. Güzel bir bahçenin içinde hizmet veren Lovac 50 yıllık bir lokanta, geleneksel Sırp yemekleri sunuyor ve geyik eti ile meşhur... Burada güveçte pişirilmiş bir et yemeği alıyoruz, ismi Pan Lovac, çok lezettliydi bu yemek tatmanızı tavsiye ediyoruz. Bir de geyik sosisi tattık değişik olsun diye ismi 'Homemade hunter sausages' ama inegöl köfteye benzettik biz tadını, çok bir numarası yok. Diğer tavsiyemiz Sırplara özgü bir salata olan Chopska... Chopska'da domates, salatalık, peynir & soğan bulunuyor, çok lezzetli  bir salata. Tatlı olarak da tulumba aldık yemek sonrası, bizdeki gibi baklava ve tulumba meşhur burada. Kocaman bir tulumba geldi masaya, bizdekinden daha hafifti tadı, çok beğendim, denemenizi tavsiye ederim. Yemek fiyatları gayet uygun böyle bir yer için. Pan 'lovac': 890 dinar, homemade hunter sausages: 800 dinar, tulumba 250 dinar

Tasmajdan (Taş Meydan)
Yemekten sonra diğer bir turistik nokta olan Taş Meydan'a gidiyoruz. Osmanlı'dan kalan isimler yerleşmiş pek çok yerde, Sırplar da bu şekilde telafuz ediyorlar. Tas Meydan çoluk çocuk Sırpların vakit geçirdiği kocaman bir park... İçinden yürüyerek geçiyoruz, parkın diğer ucunda büyük bir kilise var, ismi St. Mark Kilisesi, fotoğrafını çekip devam ediyoruz.

Dönüş yolunda  Belgrad'ın tarihi oteli  Hotel Moskova'nın yer aldığı Terazije caddesinden yürüyoruz, otelin güzel fotoğraflarını çekiyoruz. Ardından devam edip Trg Republike'ye (cumhuriyet meydanı) uğruyoruz. Meydanda bir heykel var; atlı bir adam parmağıyla uzakta bir noktayı işaret ediyor, işaret ettiği yerin İstanbul olduğuna dair bir efsane var:)

Buradan sonra Belgrad'da Osmanlılardan kalan tek cami olan  Bayraklı Cami'yi ziyarete gidiyoruz. Mahalle arasında küçücük bir cami burası, güzel fotoğraflarını çekip devam ediyoruz.

Yeniden Kneza Mihaila'ya dönüyoruz. Kalemajdan'a kadar gidip nehrin gece manzarasını fotoğraflıyoruz. Farklı ülkelerden fotoğrafların yer aldığı bir açık hava sergisi görüyoruz burada, onu geziyoruz, hediyelik eşya standlarına uğruyoruz. Lovac'tan sonra acıkamadığımız için Kneza Mihaila'da Via Del Gusto isimli restoranda sadece krep yiyoruz akşam yemeği olarak, krepleri çok süper:) Tavsiye ederim.

Gece Hayatı
Belgrad'da gece hayatı çok meşhur. Nehir etrafında su üstüne kurulmuş klüpler çok popüler. Biz yorulduğumuz için gidemedik  ama birlikte geldigimiz arkadaşlarımız gittiler. Onlardan öğrendiklerimi aktarayim:)

Nehir üstünde 10'larca mekan var, hepsinin müzik tarzi farkli, gelmeden yaptıkları araştırmada en popülerlerden biri olduğunu öğrendikleri Freestyler isimli mekana gitmisler. 11 gibi gittiklerinde bomboş mekanlarla karşılaşıp şaşırmışlar, tam yalanmis demekki gece hayati Belgrad'ta derkeeen kluplerin 12'de açıldığını ve oncesinde iceri almadiklarini ogrenip rahatlamislar:) Mekanlara giriş parası yok ancak kapıda rezervasyon kontrolü var, rezervasyon yoksa cuzi bir bahşiş istiyorlarmiş içeri almk için. Saat 12'de girdikten sonra mekan hizla dolmaya baslamis. Neredeyse hic çift olarak gelen yok. Kız gruplari ve erkek gruplari halinde masalara dagiliyorlarmış. Bir platform ustunde dans eden kızlar ve müzikle birlikte çılgınca eğlenen Sırp gençleri... Birkaç Türk'e de rastlamışlar burada.. Fiyatlardan örnekler şöyle: mojito 430 dinar, bira 410 dinar.
Mekan çıkışında taksiciler bekliyormuş, taksilerde gece  tarifesi varmış, arkadaşlara yolu uzatip fazla para almış taksici,  700 dinarlık yol için 3000 dinar kadar ödemişler, dikkat etmek gerekli.

Pazar günü sabahı kahvaltı sonrası havaalanına dönüş için otobüslerin kalkış durağına gidiyoruz.  Otobüs durakta yazan saate uygun şekilde kalkmadı, pazar günü  saatte 1 kalkıyormuş. 10.40 otobüsü 11'de geldi, bindik. Şoföre yine para vermek istedik, almadı, geçin gibi bir işaret yaptı, anlamadık:) Otobüs olayını çözemeden gitmiş olduk böylece Belgrad'dan:) Otobüs yeni belgradı dolana dolana yaklaşık 1 saatte gitti havaalanına, neyseki bu sefer kontrolöre denk gelmeden yırttık:)

 
Gezilecek Yerler:
  • Kneza Mihaila
  • Sava nehri kenarında yürüyüş 
  • Skardinja
  • Kalemajdan
  • Tasmajdan
  • Cumhuriyet Meydanı
  • Gardos Kula
  • Hram Svetog Sava Kilisesi
  • Nicholas Tesla Müzesi 
Yeme-içme:
  • Lovac Restoran'da geyik eti, Pan Lovac, Chopska Salatası tadılmalı
  • Krep
  • Mısır
  • Sırp yemeklerinde domuz eti kullanımı çok yaygın. Yemek seçimine dikkat etmek gerekiyor.  Cevapcici (köfte)'de bile domuz eti bulunabiliyor.
Tavsiyeler:
  • Kneza Mihaila'ya yakın bir yerde kalabilirsiniz.
  • Skardinja sokağına mutlaka bir gece gidin ve canlı müzik eşliğinde yemek yeyin.
  • Restoran Lovac'ta geleneksel yemeklerin tadına bakın.
  • Mevsim olarak ağustos sonu eylül başı ideal olacaktır.
  • 1 hafta sonu yeter, fazlasına gerek yok.
  • Oldukça ucuz bir ülke, yanınıza fazla para almanıza gerek yok.
  • İngilizceleri çok zayıf, gitmeden iyi hazırlık yapın.
  • Krep & mısırlarının tadına bakın.
 

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol