Split
08 /2013
Çıktığımız Balkanlar gezisi kapsamında Saraybosna & Mostar sonrası Hırvatistan'a geçiyoruz. Hırvatistan'da ilk durağımız Split oluyor. Split'e Mostar'dan otobüsle geciyoruz. Mostar otogardan aldığımız Split otobüs bileti icin 33 km oduyoruz kişibaşı. Günde iki kez otobüs var Mostar'dan Split'e. İnternetten araştırdığımız saatte otobüs bulamıyoruz. 13 20 veya 23 30'da otobüs olduğunu söylüyor gişedeki memur. Mecburen 13 20' ye bilet alıyoruz. İstasyonda memurlar doğru düzgün ingilizce bilmiyorlar zar & zor anlaşıyoruz. Otobüse bavul vermek eksta ucretli, verdiğiniz bavul basina 4 km daha öduyorsunuz muavine.
Otobus çok eski ve pis, koltuklar bozuk, yer numarası yok bulduğun yere oturuyorsun, otobus saatinden biraz erken gitmek lazım mutlaka otogara, biz son dakika gidince en arkaya oturmak durumunda kaldik.
Hirvatistan sinirini gecerken sinir kapisinda yarım saat kadar bekledik, önce pasaportlar toplandı, kontrol sonrasi tekrar dağıtıldı. Otobüs durunca icerisi felaket sicak oldu, disari cikmaya da izin verilmedigi icin sikintili bir yarim saat oldugunu soyleyebilirim...
Hırvatistan'a girdikten sonra yavaş yavaş değişmeye başladı manzaralar. Hırvatistan'ın doğası müthiş güzel, Dalmaçya kıyıları cennet gibi... Yol boyu denize kadar inen çam ormanlarını seyrediyoruz, deniz mavi - yeşil arası bir renk, girintili çıkıntılı koylar, her koy ayrı bir plaj, ayrı bir güzellik, hepsinde yüzenler var, vakit varsa bu kıyıları arabayla gezmek çok güzel olur...
Otogar hemen şehir merkezinde, deniz kıyısında. İndikten sonra ilk hedefimiz Hırvatistan parası alacağımız bir büroya gitmek oluyor. Ardından gelmeden maillestiğimiz apartımızı (Ema Apartments) telefonla arıyoruz, Internetten rezervasyon yapmiştik gelmeden ancak mutlaka inince arayıp tarif istememizi söylemişlerdi. Sitede gözüken adreste değilmiş bize verdikleri ev, şehir merkezinin 3 farklı noktasındaki apartlardan birine yönlendiriyorlarmış. Verdikleri tariften kolayca bulduk evi, müstakil 2 katlı bir apart daire, çok çok şirin dekore edilmiş ve çok merkezi, çok beğeniyoruz evimizi, tek gececik kalacağımız için üzülüyoruz...İşletmeci de çok şirin bir bayan, bizi çok güzel karşılayıp, yerleştiriyor.
Hızlıca yerleşip kendimizi tekrar sokaklara atıyoruz, hava kararmaya başliyor, Split çok güzel bir kıyı şehri, rıhtımı ve palmiyeleri ile İzmir'i andırıyor bize... Şehri tam olarak kavramak ve guzel gece fotoğrafları çekebilmek için Marjan Tepesi'ne çıkıyoruz öncelikle. Çıkış birazcık yorucu ama değiyor çıktığımıza 
Buradan Split körfezini seyrediyoruz uzun uzun, ışıl ışıl harika bir görüntüsü var. İsterseniz burada oturup dinlenebileceğiniz bir cafe de bulunuyor tepe üstünde.
Tepeden inerken karnımız iyice acıkıyor, gelmeden önce araştırdığımız Split'in meşhur balık lokantası Konoba Fife'ye gidiyoruz. Acayip kalabalık, kapıda yarım saatlik kuyruk var, beklemek istemiyoruz. Vakit geçirmek için Split sahilinde yürüyüş yapıyoruz, yarım saat kadar oyalanıp tekrar dönüyoruz, kuyruğun hala aynen devam ediyor olduğunu görünce şaşırıyorız:( Başka bir yere mi gitsek diye düşünüyoruz ama hem kalabalıktan etkileniyoruz, hem de foursquare tavsiyeleri öyle iyi ki beklemeyi seçiyoruz...Salaş bir balıkçı restoranı Konoba Fife, lüks değil ama lezzeti ve büyük porsiyonları ile çok meşhur...
Yarım saat kadar bekledikten sonra büyük bir masanın kenarında 2 kişilik bir yere oturabiliyoruz
Menuden sipariş veriyoruz, istediğimiz her balık için bitti yanıtını alıyoruz:( Kalan balık çeşidinden 1 porsiyon söylüyoruz, ne balığı olduğunu bile anlamıyoruz:) yanına1 porsiyon kalamar ve salata, önden de 1 porsiyon balık çorbası istiyoruz.
Balık çorbasını çok beğenmiyoruz... Ardından kalamarımız geliyor, yanında patatesle birlikte koccamann porsiyon bir kalamar tabağı ve geliyor ortaya... Ve beklediğimize değen an işte bu an oluyor! Kalamarı yemeğe doyamıyoruz... Diğer söylediğimiz balık porsiyonunda da 2 tane kocaman balık geliyor, onları da salata ile afiyetle yiyoruz...
Fiyatlar porsiyonlarına göre gayet uygun. Çorba 10 kn,
Yemek sonrası Split'in tarihi şehir merkezine gidiyoruz. Roma'nın dar sokaklarını andırıyor biraz burası bize... Çan kulesi, saray, müze gece ışıklandırmasıyla çok güzel gözüküyor. Sokaklar oldukça kalabalık, cafeler & restoranlar turistlerle dolu...
Akşam eski şehir gezisi sonrası otelimize dönüyoruz.
Ertesi gun sabah erkenden kalkıyoruz, Split'ten sonraki durağımız Hvar Adası'na gidiş için deniz otobüsü bileti alıyoruz, 60 kn ödüyoruz kişi başı Jodrolijina şirketi yapıyor seferleri, gelmeden saatleri inceleyebilirsiniz. Biletler hemen iskelelerin oradaki ofislerinde satiliyor, yolculuk günü sabahında satışa çıkıyorlar, onceki gun sordugumuzda sabah 9.00 gibi alın mutlaka biletinizi demisti memur, sabah 9a doğru gittiğimizde az sıra bekleyerek biletimizi aldık. Saat 11.00 gibi çok uzun bir kuyruk oluşmuştu, gunde 2 sefer oldugu icin bilet bulamama durumu oluyormus.
Bilet isini halledince Riva adı verilen Split sahilindeki cafelerde kahvaltı ettik. Fiyatlar şöyle: çay: 14 kn, börek 11 kn
Kahvaltı sonrası çarşı içinde St. Dominus's Çan Kulesi'ne çıkıyuruz, 15 kn kule bilet ücreti. Kulenin harika bir manzarası var, bütün körfeze hakim konumda, 180 basamaklı demir bir merdiveni var, biraz korkunç çıkması ama manzara çoook güzel kulenin tepesinden, masmavi deniz, gemiler, sahil, tepeler, eski şehrin tarihi dokusunu izlemek harika...Split'e gidenlerin mutlaka çıkması gerek...
Kule'den sonra Diocletian's Sarayı'na gidiyoruz, 15 kn buraya giriş, ardından eski şehirde gezmeye devam ediyoruz, Church of St Nicholas çıkıyor karşımıza
Ayrılmadan çarşıdaki turistik eşya satan tezgahlardan magnetimizi alıyoruz, magnet fiyatları 10-20 kn civarı, ardından iskeleye giderek deniz otobusune biniyoruz. Split merkezi gezmek için 1 gün yeterli ama yakın beldelere gidilecek ise daha fazla vaktit ayrılabilir
Gezilecek Yerler:- St. Dominus's Çan Kulesi
- Diocletian Sarayı
- St Nicholas Kilisesi
- Riva
- Marjan tepesi
- Konoba Fife'de deniz ürünü yemek
- Gün batarken Marjan Tepesi'ne çıkmak
- Riva'da kahvaltı ve yürüyüş yapmak
- Gündüz Çan Kulesi'ne çıkıp & şehri buradan seyretmek